Gece Plağı - Diş Sıkma ve Eklem Problemleri...

Gece Plağı - Diş Sıkma ve Eklem Problemleri...

Gece Plağı ve Çene Eklem Ağrıları

Çeneniz gerçekte neden ağrıyor? Çene ağrısı kabusunuz olmasın... Son zamanlarda diş hekimine çene eklemi bölgesinde problem, sabahları şakaklar bölgesinde ağrı, ağız açma ve kapama sırasında ses ya da kısıtlama veya diş gıcırdatma vb. şikayetle giden birçok hastaya hekimlerimizin hiçbir ön değerlendirme yapmadan aynı tedaviyi uyguladığı yönünde duyumlar alıyor ve klinik pratikte bir çoğunu gözlüyorum. Hasta yeter ki eklem probleminin varlığından bahsetsin, hemen alt veya üst çeneden ölçü alınıyor, laboratuvarda gece plağı yaptırılıyor ve hiç uyumlamadan hastaya şeffaf plaklar teslim ediliyor. Ne yazık ki bu değerlendirmenin bu kadar basit olmadığını, bu şeffaf plakların her derde deva olarak kullanılacak aygıtlar olmadığını ve hatta bazı durumlarda hastaya çok büyük kötülükler yapabileceklerini söylemek zorundayım. Çene eklemi bozuklukları esasen birçok farklı faktörün tek tek ya da bir arada bozulmasıyla gerçekleşiyor. Örneğin eklem bölgesindeki genetik bir anatomik bozukluk çene ağrısına yol açabiliyor. Dişlerin birbirleriyle ilişkisindeki uyumsuzluk, yani çapraşıklıklar ya da çenelerin birbirleriyle kapanış ilişkilerindeki bozukluklar, alt çenenin geriliği/ileriliği veya üst çenenin geriliği/ileriliği çene ağrısının nedeni olabiliyor. Çene ağrısında en çok karşılaşılan sebeplerden birisi de stres. Stres nedeniyle gece uyku sırasında bilinçsizce yapılan ve hatta bazen eşlerin birbirlerini uykudan uyandırmasına yol açan diş gıcırdatmaları da pek çok zaman çene ağrılarının nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Ağrıların gerçek sebebi ise; genellikle tüm bu etkenlerin tetiklediği omuz, şakak ve çene çevresindeki kasların anormal kasılması. Bu kasılmalar kronik problemler olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu problemler ayrı ayrı ya da birlikte etkili olarak çenelerin yıllarca ideal kapanması gereken yerden başka pozisyonda, dişlerin tam karşı karşıya kapanışını ve iyi öğütmeyi sağlayacak şekilde kapanmasına, kasların bu şekilde uyum sağlamasına neden olabiliyor. İşte bu noktada sebebi gerçekten iyi analiz edilmemiş, ayırt edici teşhisi yapılmamış durumlarda kullanılan gece plakları çok büyük problemlere neden olabiliyor. Örneğin kasların gevşemesiyle birlikte çenelerin normal eklem çukurunda ideal yerlerine oturması ve hastaların yıllardır alıştıkları diş kapanışlarının bozulması, çenelerin yaklaşık 1 santimetreye kadar geride konumlanmasına yol açabiliyor. Bu durumda hekime dişler ve çene ilişkileri bakımından sağlıkla gelen, sadece çene eklemi şikayeti olan hasta, tedaviye başlandıktan hemen sonra çeneler arasında büyük açıklıkla şok olabiliyor ve hemen hekimi suçlamaya başlıyor. İdealinde tüm bu etken faktörler uzmanlarca ayrı ayrı sorgulanmalı ve ayırt edici teşhisleri klinik, radyolojik ve ilave değerlendirme yöntemleriyle yapılmalıdır. Dolayısıyla doğru teşhisle her hastaya gece plağı uygulanmayacak, bunun yerine doğru tedavi yaklaşımıyla; bazı hastalara ortodontik tedavi, bazılarına protez ya da ilaç tedavisi, bazılarına fizik tedavi, bazılarına da cerrahi tedavi yaklaşımları önerilebilecektir. Bu bilgilendirmem sadece hastalarımıza değil, çene eklemine yönelik doğru tedavi yaklaşımı konusunda kapsamlı değerlendirme yapmayan, bazı hususları atlayabilen meslektaşlarımıza da bir uyarı niteliğindedir. Bir hekim olarak ilk önceliğimiz hastaya zarar vermemek olmalı. Yetkin olmadığımız durumlarda hastalar işin uzmanına yönlendirilmeli. Hastalarımıza bir uzman olarak hatırlatmak isterim ki, çene eklemi ve diş gıcırdatma problemlerinin öncelikli olarak en iyi tedavisi stresten uzak durmaktır. Hepinize sağlıklı ve stressiz günler dilerim.